Dokuz Eylül Üniversitesi, COVID-19 salgını ile mücadele kapsamında, Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı İmmun Plazma tedavisini dünya ile aynı anda uygulamaya başladı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “COVID-19 nedeni ile tedavi olarak taburcu olan, laboratuvar ve klinik testlerle iyileştiği tespit edilen bir hastadan ürettiğimiz immun plazmayı, yoğun bakımda yatan bir hastamıza vermeye başladık” diye konuştu.
Dünyayı etkisi altına alan ve henüz kesin bir tedavisi veya aşısı bulunmayan COVID-19 virüsüne karşı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde İmmun Plazma tedavisi uygulanmaya başlandı. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün “İmmun Plazma Tedariki” ile ilgili yazısı çerçevesinde DEÜ Hastanesi bünyesinde başlatılan uygulama ile COVID-19 hastalığından iyileşmiş bireylerin kanından elde edilecek ürünler tedavide kullanılacak. Dünyada kullanılmaya başlanan ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan yöntemin hastalıkla mücadelede etkin bir yöntem olacağı düşünülmektedir.
TÜM İMKANLARIMIZI KULLANIYORUZ
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde İmmun Plazma tedavisini uygulamaya başladıklarını açıklayan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “COVID-19 nedeni ile tedavi olarak taburcu olan, laboratuvar ve klinik testlerle iyileştiği tespit edilen bir hastadan ürettiğimiz immun plazmayı, yoğun bakımda yatan bir hastamıza vermeye başladık. Henüz kesin bir tedavisi veya aşısı bulunmayan COVID-19 virüsüne karşı Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan ve yoğun bakımda ağırlaşan hastaların tedavisi için umut ışığı olan bu tedavinin hastalarımıza şifa olmasını diliyorum. Hastanemizin tüm imkanlarını bu salgın ile mücadelede kullanıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın özverili çalışmalarıyla, devletimizin ve milletimizin dayanışmasıyla, el birliği ile bu salgının üstesinden geleceğiz” diye konuştu.
İMMUN PLAZMA HAVUZU
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde başlatılan uygulama kapsamında, ihtiyaç halinde COVID-19 bağışıklığı kazanmış kişilere erişmek ve uygun kan ürününü temin etmek için gönüllü bağışçı havuzunun oluşturulması, bağışçılardan güvenli şekilde immun plazma bağışlarının toplanması ve ihtiyacı olan hastaya verilmesi süreçlerini içeren bir iş akışı hayata geçirildi. Bu çerçevede ilk immun plazma bağışı yoğun bakım ünitesindeki bir hastaya başarıyla uygulandı. Projenin uygulama detayları hakkında bilgi veren Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü, projenin iş akışlarını belirlediklerini belirterek, “Proje kapsamında öncelikle pandemi poliklinik veya servislerine başvuran hastalardan COVID-19 bağışıklığı kazanan kişiler, immun plazma bağışı konusunda bilgilendirilecek. Gönüllü bağışçı olmak isteyen kişilerin oluşturulacak web sitesi üzerinden veya DEÜ Hastanesi Kan Merkezine başvurarak Immun Plazma Donör Havuzuna kayıt edilmesi sağlanacak. Yoğun bakım hekimlerimiz bu tedavi yöntemi ile ilgili bilgi ve deneyime sahipler. İhtiyaç halinde İzmir’deki diğer hastanelerde yatan yoğun bakım hastalarına immun plazma kan ürünü talep etme olanağı da sunulacak. Immun plazma tedavisi düşünülen hastanın kan grubuna uygun donörler ile iletişime geçilecek. Kan bağışı yapmak isteyen kayıtlı immun plazma donörlerinin hastaneye ulaşımı sağlanacak. Gönüllü immun plazma donörünün gerekli kontrol ve muayenesi yapılacak. Test sonuçları uygun olan donör adayından aferez immun plazma bağışı gerçekleştirilecek. Uygulama kapsamındaki hastaların immun plazma tedavi sürecindeki ve sonrasındaki bulguları pandeminin ilerleyen süreçlerinde bilgi kaynağı olması için kaydedilecek. Dünya ile aynı anda uygulanacak bu tedavi yöntemi yoğun bakım hastalarımız için bir umut ışığıdır” diye konuştu.
UYGULAMA EKİBİ
Uygulama ekibi hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü “İmmun Plazma tedavisi uygulaması hastanemizde hasta tedavi sürecini yöneten hekimlerimiz, gönüllü donör havuzunu yöneten sistem uzmanlarımız, ürünün toplanması ve kalite kontrolünü yapan kan bankası ekibimiz, hastalık testlerini yapan mikrobiyoloji laboratuvar çalışanlarımız ve hastaya uygulamayı gerçekleştiren yoğun bakım ekibimiz gibi çok sayıda yetkin ve deneyimli çalışanlarımız ile yürütülmektedir. Tüm bu sürece katkı veren çalışanlarımıza kolaylıklar dilerken, hastalığı yendikten sonra başka hastalara umut olan gönüllü bağışçılarımıza da şükranlarımızı sunarız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Dokuz Eylül Üniversitesi